Abdest Nedir?
Abdest Nedir?
Abdest, Müslümanların belli ibadetleri yapmak için usulüne uygun olacak şekilde bazı uzuvları yıkayıp bazılarını mesh etme suretiyle yaptıkları maddi manevi bir arınma, temizlik ve ibadettir.
Abdest kelimesi Farsça Ab: su ve Dest: el kelimelerinden oluşarak el suyu anlamına gelmektedir. Abdestin Arapçası “vudu” dur. Sözlük olarak temizlik ve güzellik anlamına gelir. Terim olarak anlamı ise, belli organları yıkayarak ve mesh ederek yapılan bir temizliktir.
Namaz kılabilmek için abdest almak gereklidir. Abdestsiz namaz kılınmayacağı gibi Kur’an-ı Kerimi abdestsiz okumakta doğru değildir. Kur’an-ı Kerimi tutmak, Kabe’yi tavaf etmek, cenaze namazı kılmak tilavet secdesi yapmak için de abdest almak gerekir.
Aynı zamanda abdesttin Müslüman için manevi bir koruyuculuğu ve faydası da söz konusudur. Abdest ile ilgili Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
(Maide Suresi/6)
Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi ve başlarınızı mesh edip topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.
Abdest; daha çok dış dünyayla temas eden organlarımızın temizlenmesine, bu organlarla işlemiş olduğumuz günahların affedilmesine ve ahirette cennete girmemize vesile olur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) abdestin fazileti hakkında şöyle buyuruyor:
Müslim, Tahare, 33
Bir kimse güzelce abdest alırsa, tırnaklarının altına kadar vücudundan günahları dökülür.
Bir başka hadiste şöyle buyurmuştur:
Buhari, Vudu, 3
Benim ümmetim kıyamet gününde abdest azaları, abdest nurunun parlaklığı ile geleceklerdir. Bu parlaklığı daha fazla uzatmak hanginizin elinden gelirse yapsın.
Abdestin Farzları Nelerdir?
Kur’an-ı Kerim’deki abdestle ilgili ayetten de anlaşıldığı gibi abdestin farzı dörttür. Bu farzlar:
1) Yüzü bir kez yıkamak.
Yüz, alnın en üstünden saç bittiği yerden çenenin altına kadar ve iki kulak arasında olan yerdir. Sık olan sakalların sadece üstünü yıkamak yeterlidir. Fakat sakal seyrek ise altta kalan cildinde yıkanması lazımdır. Bıyık ve kaşlar için de bu hüküm geçerlidir. Sakalın altındaki deri görünür durumda olanların sakalı seyrek kabul edilir, görülmüyor ise sık olarak değerlendirmek gerekir. Yüzü yıkarken göz pınarlarının ve kirpiklerinde yıkanmasına dikkat etmek gerekir. Göz içini yıkmaya gerek yoktur.
2) Elleri ve kolları dirseklerle beraber olacak şekilde bir kere yıkamak.
Parmaklardan başlayarak dirseklere doğru yıkamak sünnettir. Bunun tersi caiz ise de sünnette uygun düşmemektedir.
3) Başın dörtte birini mesh etmek. Yani yaş eli başa sürmek.
Mesh etmek, başka bir yerde kullanılmamış eldeki yaşlığı bir yere değdirmek demektir. Dolayısıyla kolları yıkadıktan sonra elimizi yeniden suya tutmadan arta kalan yaşlık ile başımızı mesh etmemiz caiz olmaz. Çünkü bu su kolumuzda kullanılmış bir sudur, yeni su ile elimizi ıslatmamız gerekir. Başta mesh edilecek yer kulakların üst tarafında kalan kısımdır. Bu kısmın dörtte birini mesh etmek kafidir. Kulaklardan aşağı sarkan saçların üzeri mesh edilmez. Bu saçlar başın üstünde toplanmış topuz yapılmış olsa da mesh edilmez.
4) Ayakları topuk kısmı ile birlikte bir kere yıkamak.
Ayaklarda bulunan her iki taraftaki çıkıntılı kemiklere topuk denir. Ayakları yıkarken topukları da yani bu kemikleri de yıkamak gereklidir. Bunların yukarısını yıkamaya gerek yoktur.
Abdest Nasıl Alınır:
Abdestte başlamadan evvel “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” diyerek niyet edilir. Eüzü-Besmele zikredilir ve eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Elleri yıkarken parmak araları ve varsa yüzüğün altına da suyun teması ile yıkanması sağlanır.
Sonra sağ elin avuç içi ile ağıza üç kere su alınarak her defasında iyice çalkalanır. Yine sağ elin avuç içi ile buruna üç kere su çekilerek her defasında sol el vasıtasıyla sümkürülerek burun iyice temizlenir.
Sonra alnın üst tarafından saç çizgisinden itibaren yüzün her tarafı iki el ile birlikte iyice yıkanır. Sık sakal varsa parmaklar ile sakal aralanır. Seyrek sakal varsa deriye kadar suyun ulaşması sağlanır.
Bundan sonra sağ kol dirsek ile birlikte üç defa yıkanır. Akabinde aynı şekilde sol kol üç defa yıkanır.
Bundan sonra eller ıslatılarak sağ elin iç kısmı ve parmaklar başın dörtte birine konularak bir kere mesh edilir. Bunu ile birlikte farz yerine gelmiş olur. Sünnete uymak isteyen şöyle yapar: ıslatılan her iki elin parmakları ile başın ön tarafından başlayarak arkaya doğru sığamak suretiyle başın tamamını mesh etmiş olur.
Başın meshinden sonra sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, başparmağı ile de kulağın dışı; sol elin şehadet parmağıyla sol kulağın içi, başparmağıyla de kulağın dışı bir kere mesh edilir. Başın meshinden sonra ellerde ıslaklık kalmadıysa bu mesh eller ıslatıldıktan sonra yapılmalıdır.
Sonra iki elin arkası (tersi) ile boyun bir kere mesh edilir.
Son olarak da önce sağ ayak, sonra sol ayak topuk kısımlarıyla olacak şekilde üçer defa yıkanır. Ayakları yıkanmaya parmak uçlarından başlayarak parmak aralarının da iyice temizlenmesi sağlanır. Parmak aralarının temizlenmesi sağ ayağın küçük parmağından başlayarak sol ayağın küçük parmağında bitirilir.
Böylece abdestimiz tamam olur. Abdestten sonra kıbleye dönerek Kelime-i Şehadet getirmek de iyidir. Ayrıca abdest alırken okunması mendup olan dualar vardır bunların öğrenilip okunması da güzel olacaktır. Fakat bu dualar okunmasa da abdestte hiçbir eksiklik olmaz.
Abdesti Bozan Haller:
- Küçük yada büyük tuvaletin yapması veya yellenmek
- Vücudun her hangi bir yerinden kan veya irin akması.
- Ağız dolusu istifra etmek (kusmak).
- Yatarak, yaslanarak veya bir şeye dayanarak uymak. Bu şekillerde uyuyan kişiden yel çıkabilir.
- Bayılmak.
- Delirmek, çıldırmak.
- Sarhoş olmak.
- Namazda gülmek. Yanındaki kişi duyacak kadar sesli gülmek hem namazı hem abdesti bozar. Kendi duyacağın kadar gülmek hali sadece namazı bozar.
- Fahiş mübaşeret. Yani erkek ile kadının arada hiçbir şey olmadan tenasül organlarının birbirine dokunması. Bu durum her hangi bir yaşlık meydana getirmese bile her ikisinin de abdestini bozar. Arada vücut sıcaklığının hissedilmesine mani olmayan bir şey olsa dahi abdest yine bozulur.