Cünüp Nedir?

Cenabet olarak da bilinen cünüplük hali; ergenlik çağına girmiş olan erkek ve kadının dokunma, bakma, düşünmek veya ihtilam olmak (rüyada cinsel ilişkide bulunmak) sureti ile şehvetle (cinsel arzu ile ) gelen meninin dışarı çıkması ve cinsel ilişkide bulunulması hallinde cünüplük meydana gelir.

Cinsel ilişki sonucunda dışarı meni çıkmasa bile ilişkinin süresine bakılmaksızın cünüplük hali gerçekleşmiş olur ve bu ilişkide bulunanlar cünüp sayılır. Cünüp olan Müslüman kişi için gusül abdesti farz olur.

İhtilam olan veya cinsel ilişkide bulunan kimse, idrar yapmadan veya epeyce yürümeden yahut  da uyumadan yıkanıp da sonra kendisinden meninin kalanını çıkması halinde tekrar gusül yapması gerekir. Bunları yaptıktan sonra şehvetsiz olarak kalan meninin çıkmasından dolayı tekrar gusül gerekmez.

Kişi uykusundan uyandığında ihtilam olduğunu hatırlar ise ve çamaşırında yaşlık görürse cünüp olmuş demektir. Uykudan uyandığında ihtilam olduğunu hatırlamadığı halde çamaşırında yaşlık olan kişide cünüp olmuştur. Bu iki durumda da gusül abdesti farz olur.

Uyandığında ihtilam olduğunu hatırlayan fakat çamaşırında yaşlık ve meni belirtisi bulunmayan kişi cünüp olmamış sayılır ve bu hal gusül gerektirmez.

Cünüplük Hakkında Sık Sorulan Sorular

Soru: Vücudunda yarası veya sargısı olan kimse nasıl gusül abdesti alır?
Cevap: Yara ve sargı olmayan kısımlar yıkandıktan sonra yara ve sargı üzerine mesh yapılır. Şayet yaraya mesh etmek zarar verecek ise mesh etmek terk edilir.

Soru: Aldığı gusül Abdesti ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Gusül abdestinden sonra abdesti bozan bir durum gerçekleşmemiş ise bütün  ibadetleri yapabilir. Gusül abdest yerine geçer.

Soru: Dayak yemekten, yüksek bir yerden atlamaktan veya ağır bir yük kaldırmaktan dolayı menisi gelse, yıkanması gerekir mi?
Cevap: Bu durumlarda kişi cünüp olmaz ve yıkanması gerekmez. Fakat Şafi mezhebine göre bu durumlarda da gusül gerekir.

Soru: Cünüp kimse yemek yiyebilir mi?
Cevap: Cünüp halinde olan kişinin cünüplük halini içinde bulunduğu farz namaz vaktinin sonuna kadar geciktirmesi (namazı kaçırmayacak şekilde) ve elleri ile ağzını yıkayarak yeme içme, beşeri ve sosyal faaliyetlerini sürdürmesi fıkıh açısından caizdir.

Fakat cünüp birinin namazını kaçıracak şekilde yıkanmayı geciktirmesi haram, elini ağzını yıkamadan yiyip içmesi ise mekruh görülmüştür. En kısa zamanda cünüplükten kurtulması ve ilk fırsatta gusül abdesti alması tavsiye edilmiştir ve güzel olanı budur.

Soru: Oruçlu olan kişi gusül abdesti alırken ağız ve buruna su vermesinin ölçüsü nasıl olmalıdır?
Cevap: Gusül abdestinde ağza ve buruna su vermek farzdır. Ağza verilen suyu boğaza kadar götürüp çalkalamak ve buruna verilen suyu da iyice (burun kemiği sızlar gibi olacak kadar) çekmek sünnettir. Bu durum oruçlu olmayan kişiler içindir.

Oruçlu kişilerin, boğazından veya genzinden su kaçma ihtimali olduğundan böyle yapmaları doğru olmaz. Bu durumda oruçlu iken gusül alacak kişiler ağıza ve buruna su verirken mübalağadan kaçınarak normal abdestte yaptıkları gibi davranmalıdırlar.

Soru: Besmele ve niyet etmenin unutulması halinde gusül geçerli olur mu?
Cevap: Gusül abdestine başlarken niyet etmek ve besmele çekmek sünnettir. Bu dolayı niyet etmeden ve besmele çekmeden alınan gusül abdesti geçerlidir. Ancak gusülden önce besmele ve niyetin unutulması sünnet sevabından kişiyi mahrum eder. Şafi mezhebine göre gusül abdestinde niyet farzdır, fakat gusle başlarken besmele çekmek sünnettir.

Soru: Gusül abdesti alırken konuşmanın sakıncası var mıdır?
Cevap: Gusül abdesti alırken konuşmak gusle zarar vermez. Fakat zaruret olmadıkça konuşmak uygun değildir. Gusül abdesti almaya başlayan kişi yaptığının ibadet olduğunu unutmamalı ve bu ibadete odaklanmalı, her türlü dünyevi meşguliyetten, duygu ve düşünceden mümkün olduğunca arınmalıdır.

Soru: Gusül abdesti alırken küpe deliklerine suyun ulaşması şart mı?
Cevap: Gusül abdesti esnasında kulakta bulunan küpelerin oynatılarak arasına su girmesini sağlamak gerekir. Küpe yoksa deliklerinin ovuşturularak deliğe su girmesinin sağlanması gusül abdestinin geçerli olması için kâfidir. Bu hususta vesveseye kapılarak aşırıya gitmekten sakınmak gerekir. Çünkü vesvese şeytandandır.

Soru: Gusül abdesti alırken vesveseye düşen kişi nasıl davranmalıdır.
Cevap: Vesvese, çeşitli nedenlerle insanı şüphe, kuruntu ve kararsızlık hâline sürükler. Bu çoğu zaman abdest ve guslün tam olup olmadığı veya bozulup bozulmadığı şüphesi şeklinde ortaya çıkar. Gusül abdesti alan kişinin vesveseden dolayı gusül abdestini tekrarlaması gerekmez.

Kişi bu tür vesveselere itibar etmemelidir. İçine doğan şüphe hâllerinin asılsız olduğunu kendi kendine telkin ederek ehemmiyet vermemelidir. İhtiyaç duyulması hâlinde uzman desteği alınması bu süreci daha az zarar ile atlatmak için faydalı olur.

Ayrıca manevî olarak Felak ve Nâs surelerini manalarını düşünerek okuyup vesvese halinden kurtulmak için Allah’a dua etmelidir.