Dabbe-tül-arz Ne Demektir?

Dabbe-tül-arz Ne Demektir?

Dabbe-tül-arz Ne Demektir?

Dabbe kelimesi aslında hareket eden ve canlı durumda olan hayvan anlamına gelmekte. Peki dabbe tek bir hayvandır diyebilir miyiz? Hayır diyemeyiz.

(*) Dabbeyi aslında bir tür olarak düşünmek daha isabetli olur.

Bu bilgiye bir yıldız (*) koyduk. Çünkü daha sonra bu bilgi üzerinden kuvvetli bir yoruma yer vereceğiz.

Dabbe-tül-arz ise kıyametin alametlerinden biri için kullanılan bir tabirdir ve bu bilginin en bilinen dayanağı ise Peygamber efendimizin (S.A.V.) aşağıda yer verdiğimiz hadisi şerifidir.

Müslim, Fiten, 118; İbn Hanbel, “Müsned”, 2/201

Onun alametlerinden biri, güneşin battığı yerden doğması ve kuşluk vakti insanların üzerine dabbenin çıkmasıdır. Bu alametlerden hangisi önce belirirse, ötekisi onu kısa zamanda takip edecektir.

Başka bir hadisi şerifte ise Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

(#) Ahmed b. Hanbel, “Müsned”, 2/491

Dabbetü’l-arz, yanında Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın mührü olduğu halde çıkar. Müminin yüzünü asa ile parlatacak, kafirin burnunu da mühürle damgalayacak. O zamanda yaşayan insanlar bir araya geldiklerinde mümin- kafir belli olacaktır.

Bu hadisi şerif için de bir kare (#) işareti bıraktık. Bu konu ile ilgili de kuvvetli bir yorum bulunuyor. İleride değineceğiz.

Farklı anlamlarda da yorumlanmakta olan dabbe kelimesi Kur’an-ı Kerim’de tam 14 kez geçmektedir. Bazılarını birlikte inceleyelim.

1- Hud Suresi (11/6)

Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların (her dabbenin) rızkı ancak Allah’a aittir.

Ayeti kerimesinde dabbe kelimesi, bütün canlıları işaret etmektedir. Yani bu ayet içerisinde hem insanlar hem de hayvanlar için kullanılmıştır.

2- Neml Suresi (27/82)

Tehdit edildikleri şey başlarına geldiği zaman onlara yerden bir dabbe çıkarırız da, insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler.

Ayeti kerimesi ise dabbenin insanlarla konuşacağını ifade etmektedir. Fakat konuşmak sadece sözlü olmak zorunda değildir. Öyle ki; kainatta gözümüzün önünde birçok eser bulunmakta ve akıl sahibi olan her ferde çok şeyi anlatabilmekte.

Dabbenin konuşması konusuna bazı tefsirciler ise “konuşan bir hayvan, yani insan kastedilmekte” yorumunu yapmıştır.

Hemen üstteki ayeti kerimenin Elmalılı Hamdi Yazır tarafından tefsiri ise;

Debb ve Debib: Hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlarda ve çoğunlukla haşerelerde, yani böceklerde kullanılır. İçkinin vücuda yayılması ve bir çürüklüğün etrafına bulaşması gibi, hareketi gözle tespit olunamayan şeylerde de kullanılır.  “Dabbe” kelimesi de bundan fail olmak üzere asıl lügatte “mâyedübbü”, yani debbeden, hafif yürüyen, debelenen demek olur. Ve şu halde tren, otomobil, bisiklet gibi otomatik şeylere de, lügatin aslına göre  “dâbbe” demek uygun olabilecekse de dilde kullanılışı hayvanlara mahsustur. Hatta örfte dört ayaklı hayvanlarda ve onlar içinde özellikle atta daha çok kullanılmıştır.

şeklinde yapılmıştır.

Aşağıda yer verdiğimiz ayeti kerime ise bu tefsiri destekler şekildedir.

3- Nur Suresi (24/45)

Allah, her hayvanı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünen, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi de dört ayaküstünde yürür.

Bu ayeti kerimede ise dabbe kelimesi tüm hayvanlar için kullanılmıştır.

(#) İlgili hadisi şerifte dabbenin, Hz. Musa’nın asası ile Hz. Süleyman’ın mührüne sahip olacağı ifade edilmiştir. Bazı tefsirciler, bu hadisi şeriften yola çıkarak şöyle bir yorumda bulunmuşlardır:

Dabbe sıradanlığın dışında bir güce veya iktidara sahip olacak. Öyle ki; hem Musa Aleyhisselam’ın asasını hem de Süleyman Aleyhisselam’ın mührünü elinde bulunduracak. Yani dabbe aslında büyük bir şahsiyete sahip olan, iyi kimselerden taraf olan, müminlere güç ve moral veren, kafirlere karşı ise acımasız ve gerektiği gibi muamele eden bir zat olabilir. Dabbe, güçlü bir İslam topluluğu veya devleti kuracak olan bir lideri işaret ediyor olabilir.

(*) Sıra geldi yıldızlı bilgimize. Dabbe-tül-arz hakkında kuvvetli başka bir yorum ise şu maiyettedir:

Her nasıl ki, Firavun’un kavmine çekirge afeti ve bit belası musallat olmuş, veya nasıl ki Ebrehe Kabe’yi yıkma amacıyla Mekke’ye yürümüş ve ebabil kuşları onun ordusuna musallat olmuş, aynı şekilde Süfyan ve Deccalların fitneleri ile bilerek ve isteyerek isyan eden, Yecüc ve Mecüc’ün anarşistliğiyle canavarlığa ve fesada giden, dinsizliğe sapıp şer birliklerinin peşinden küfre düşen insanların da aklını başına getirmek amacıyla arzdan bir hayvan ortaya çıkacak ve bu küfür ordusuna musallat olacaktır. Dabbe bir tek hayvan olmayacaktır. Dabbe, o hayvanın türüne ait hayvanların hepsi veya belli bir taifesidir. Çünkü tek bir hayvan olsa aynı anda herkese gücü yetmesi mümkün değildir. Demek ki dehşetli bir hayvan taifesi olacaktır.

Allah (C.C.) insanoğlunu, uyarmak veya uyandırmak amacıyla bazı zamanlarda deprem, bazen kasırga, bazı zaman ise açlık veya sel gibi afetlerle muhatap etmektedir. Fakat insanoğlu o kadar garip ve acayip bir yaratıktır ki gaflet içerisinde uyumaktan kendini alı koyamaz. İlk günden bugüne kadar devam ede gelen bu döngüyle de, ilk insan ve ilk Peygamber olan Adem Aleyhisselam ile başlayan ve kıyamete kadar da devam edecek olan Hak ile batılın savaşı icra edilmeye devam edecektir.

Sorumuzu tekrar hatırlayalım. Dabbe-tül-arz ne demektir?

***Özetle Dabbe-tül-arz; kıyamete yakın bir zamanda müminlerin lehine, küfür ehlinin ise aleyhine olacak faaliyetlerin vuku bulduğu dönemde, insanlığın muhatap olacağı mücadelenin bir ordusu veya neferidir.

Bu radyo, televizyon, internet veya sosyal medya gibi bir grup teknolojik icat da olabilir. Bir grup hayvan türü de olabilir. Bir grup insan da olabilir.

Zira asıl mesele dabbenin kim olduğu değil ne yapacağıdır. Ne yapacağı da hadisi şerifler ve ayeti kerimelerde müjdeleyici bir şekilde haber edilmektedir.

Ahmed b. Hanbel, “Müsned”, 2/491

Dabbetü’l-arz, yanında Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın mührü olduğu halde çıkar. Müminin yüzünü asa ile parlatacak, kafirin burnunu da mühürle damgalayacak. O zamanda yaşayan insanlar bir araya geldiklerinde mümin- kafir belli olacaktır.

YORUMLAR
yok dedi ki:

sağolun gerek yoktu

YORUM YAP